Navigation Menu

Google’dan Ücretsiz Dijital Eğitim Programı: Dijital Atölye




Google’dan Ücretsiz Dijital Eğitim Programı: Dijital Atölye

Google, dijital ortamda dijitale merak duyan, bu alanda kendini geliştirmek ve kariyerinde yükselmek isteyenler için ücretsiz bir dijital eğitim programı oluşturdu. Google Dijital Atölye, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB ve İŞKUR işbirliğiyle başlatılan, birçok farklı içerikten oluşan kapsamlı bir yapı.


Dijital Atölyeye isim-soy isim, mail ve programı ne amaçla kullanacağınızı belirterek kayıt olabiliyorsunuz. Bir KOBİ veya kendi halinde dijitale meraklı biriyseniz işinize yarayacak, kendinizi geliştirebileceğiniz, dijital yeteneklerinizi arttırabileceğiniz 23 farklı konu başlığı altında ders içerikleri bulunuyor. Bu içeriklerde web analizinden, web sayfalarınızı arama dostu yapmaya, sosyal medyada strateji oluşturmaktan mobilde reklam vermeye kadar farklı bilgiler edinebiliyorsunuz. Her konu başlığı altında bulunan dersleri video halinde izleyip, öğrendiklerinizi pekiştirmek adına kendinizi sınayabileceğiniz soruları cevaplıyorsunuz. Eğitimleri tamamladıkça rozetler kazanıyorsunuz. Bütün rozetleri topladığınız zaman ise sertifikayı almaya hak kazanıyorsunuz.

Sunduğu bu imkânlarla sınırlı kalmayan Dijital Atölye, Etkinlikler bölümünde yüz yüze, uzmanından alabileceğiniz ücretsiz seminerler de düzenliyor. Bunlara katılmak için uygun saat ve mekânı seçip eğitimde yerinizi ayırtmanız yeterli. Fırsatlar insanların bu kadar yakınına gelmişken Google Dijital Atölye değerlendirmeye değer bir iş gibi gözüküyor.
J

0 yorum:

SOSYAL MEDYA KAMPÜSÜ:3.HAFTA


MURAT CAN ŞAHİNOĞLU İLE KULLANICI DENEYİMİNDE OPTİMİZASYON

Sosyal medya kampüsünde 3. haftamız... İlk başlarda nasıl bir dünyaya girdiğimizin farkına varamadık sanırım. Öyle geniş kapsamlı bir yer ki her şeyi düşünmek zorundasınız.
Optimizasyon yapmak için kesinlikle araştırma yapılması gerekiyor.  Bunlarında yoruma dayalısı, rakamsal veriye dayalısı baya geniş bir yol yani.. Biz de bugün ki derste bunları inceledik ne gibi optimizasyon testleri var (benim bildiğim sadece A/B testiydi.) Kullanıcıya ne gibi testler yapılıyor , bunların sonuçlarına göre nasıl bir yol izleniyor gibi bir çok sorunun cevabını bulduk.










İlk dersimizden sonra baya bir bilgi yüklendik,yorulduk derken dışardan bi koku.. Okan Karacan bize Uzunköprü Köftecisi'yle ziyafet hazırlamış. Ben ki et yemeyen birisi olarak o köfteleri kaşla göz arasında bitirdim. Bir köftenin iyi pişmesi için 40 kez çevrilmesi gerekiyormuş. Gizli lezzet sırlarını soslarını öğrendim ama söylemem :))











BATURAY ELÖNÜ İLE DİJİTAL MARKA YÖNETİMİ VE STRATEJİ PLANLAMA

 #SosyalMedyaKampüsü kurucusu Baturay Bey ile ikinci dersimizi yaptık. Nasıl kişilere nasıl içerik paylaşabilirz? markayı nasıl samimi hale getirebilir ve kitleye benimsetebiliriz? gibi bizim için asıl önemli olan konuların cevaplarını aldık. Ayrıca mezun olmamız için bir proje sunmamız gerekiyor. Proje konularımız ve yapacaklarımız hakkında bilgi sahibi olup işe koyulduk.. 




AYŞENUR DAĞGECEN İLE BRIEF

Brief en önemli konulardan birisiydi. hep duyuyordum brief brief.. Ne bu brief?? Ayşenur Hanım'da bize marka tarafından nasıl Brief verilmeli, nasıl Brief verilmemeli?! gibi temel bilgileri verdi.

Her markanın bir delici içgörüsü olur. İlham veren, dikkat çeken.. Bir örnek üzerinden gittik. Size de bu şekilde aktaracağım ve direk kafanızda bir şeyler şekillenmeye başlayacak.

Delici İgörü   -> İnsan acıkınca huysuzlaşır.
Marka Rolü   -> Snickers açlığını yatıştırır.
Marka İmzası -> Açken sen,sen değilsin!

 Bir markanın brief verirken şu konulara değinmesi gerekir
1) Markanın geçmiş hikayesi
2) Markanın sahip olduğu değerler ( Marka ikonu, jingle vs.)

Koca bir dersten aklımda kalan notlar bunlar. Örnek üzerinden gidip dersi anlamak benim için her zaman daha keyifli olmuştur.
Günün en sevdiğim kısmı Ayşenur Hanım'dan gelen süprizler.. #SosyalMedyaKampüsü eğitimi farkı deyip havamı atayım..













0 yorum:

DİJİTAL PAZARLAMAYA STAR WARS ÜZEİRİNDEN BAKIŞ




     Dijitalleşen dünyada dijital pazarlamanın çağın yeni gözdesi olduğu bir gerçek. Pazarlama kısmında markaların, kampanyalarını, ürünlerini duyurması, kendinden söz ettirmesi için çok etkili ve aynı zamanda çok da geniş kapsamlı bir mecra.  Bu konuyu bir marka üzerinden inceleyecek olursam bu başlı başına kendi içinde bir pazarlama stratejisi olan, diğer markalarla da iş ortaklığı kuran Star Wars olur. Star Wars’un seneler boyunca yaptığı filmlerden elde ettiği kar kadar, sunmuş olduğu katma değerle de sadece bir film olmaktan çıktı ve bir fenomen haline geldi. 


  Seneler geçtikçe bulunduğu konumun hep üstüne çıktı. Zamanla adından daha çok bahsettirdi. Bilenlere kendini daha da iyi tanıttı, bilmeyenlere ise seneler içinde kendini tanıtmayı başardı.  Sevenleri kadar sevmeyenlerin de adından bahsetmesi Star Wars’u çok konuşulan bir marka haline getirdi. 


  Star Wars’un izleyicisi ile bu kadar duygusal bağ oluşturmasının nedeni belli bir hikâyenin üzerine kurulması. Aynı zamanda hedef kitlesini geniş tutup, belirli bir yaş gurubuna bağlı kalmamayı hedeflemiş olması. Böylelikle her yaş grubuna hitap edip, ulaşabildiği insan sayısını arttırmış oldu. Bunun için Legolar, bardaklar, yastıklar, çantalar ve birçok ürün piyasaya sürdü. Ürünlerin haricinde animasyon filmler yaptı.  Bunlardan da büyük gelirler elde etti. Geniş bir kitleye yayılan StarWars’u başka markalar anlaşmalar yaparak reklamlarında içerik olarak kullandı.





Star Wars'un filmleri çıkmadan birkaç ay önceden internette viral reklamları dönüyor. Markayı ne göze sokarak ne de tamamen gizleyerek yapılan bu reklamlar, ağızdan ağza dolaşarak birden yayılıyor ve sosyal medya üzerinden büyük paylaşımları oluyor. Bunun bir örneğine tıklayarak bakabilirsiniz.


  Bir ayrı pazarlama stratejisi olarak son film vizyona girmeden 1 sene öncesinde teaserlar yayınlayarak izleyici kitlesi üzerinde merak uyandırdı ve filme olan ilgiyi daha vizyona girmeden arttırdı.  Serinin 17 aralık 2017’de vizyona girmesi beklenen The Last Jedi filmi de daha şimdiden sosyal medya üzerinden konuşulmaya başlandı.Uzun soluklu bir kampanya olmasının haricinde, merak uyandırması ve insanların kendi aralarında konuşmasıyla da kendi kendine büyüyen bir organizma haline geldi.


  İzleyicisi ile etkileşim halinde olmayı başaran bir marka. Sosyal medya üzerinden hedef kitlenin ihtiyaçlarını, şikayetlerini değerlendiren, onlarla iletişime geçen, raporlama yapan ve buna göre hareket eden Star Wars ayrıca bunun için bir departman kurdu. Newyorktimes’ın makalesinden bir alıntı paylaşacağım;

“At a time when creating — and controlling — fan communities has become crucial to the success of all kinds of movies, the company that remains the most skilled at that art is Lucasfilm.”



 
  İzleyicisi ile etkileşim halinde ve fan topluluklarını kontrol etmede de başarılı. Bunun bir örneği; LucasFilm tarafından yapılan fan operasyonunda “Star Wars” kutlaması için 28 saat önceden gelip sıraya giren fanlara marka çalışanları 200 pizza ile geldi. 

  Bir markanın veya bir filmin pazarlaması yapılıyorken, kitle ile samimi bir ilişki kurmak, merak uyandırmak, sürekliliği sağlamak gerekir. Dijital mecrayı iyi kullanmak, doğru zamanda doğru işler yapıyor olmak, markayı daima yukarıya taşıyacaktır.



0 yorum:

SOSYAL MEDYA KAMPÜSÜ: 2.HAFTA



Herkese yeniden merhaba..Eğitimin 2.haftasında öğrendiklerimi, deneyimlerimi sizlerle paylaşmak için koştum geldim bilgisayar başına.


HÜSEYİN KIRAN İLE MOBİL PAZARLAMA


      2. haftamızın ilk dersinde Boyner&Hopi'den Hüseyin Kıran ile birlikte Mobil Pazarlama konusunu işledik. İlk hafta nasıl bir dünyaya girdim diye düşünsem de 2. haftanın başında raylar yerine oturmaya başladı.
      Mobil alışveriş sayesinde istediğimiz her an alışveriş yapma özgürlüğüne sahip oluyoruz. Şuan da çoğumuzun telefonlarında olan uygulamalar hakkında daha detaylı bilgilere sahip olduk. Bu kullandığımız uygulamalar bizleri kazanmak için çeşitli kampanyalar düzenliyorlar, müşterinin güvenini kazanmaya çalışıyorlar.
   
      Bu sadakat uygulamalarından benimde bildiğim bir tanesi olan Starbucks zaten adını duyurmuş bi marka. Ama daha da kalıcı olmak, daimi müşteri kazanmak için mobil uygulamasından;

 -Müşterilerine hediye kartları,
 -Her siparişten puan kazanma imkanı,
 -Spotify ile mekandaki şarkıyı bulma( müşterinin cafe'de daha fazla tutmayı amaçlıyor),
 -Ayrıca ürünler hakkında bilgi alma imkanı sunuyor.


İNSANLAR NEREDEN ALIŞVERİŞ YAPMAYI TERCİH EDİYOR?




Hüseyin Kıran'ın da çalıştığı Hopi bizim ülkemizdeki sadakat uygulamalarından bir tanesi. Hopi'nin hiç anlayamadığım bir olay vardı, mağazaya girdiğimizde Hopi'den bildirim gelmesi. Nasıl olur ya? Burda olduğumu nasıl anlıyor ki ? kafamda deli sorular.. Meğersem beacon teknolojisi diye bir şey varmış, mağazada bu teknoloji varsa yaydığı sinyaller sayesinde girdiğimizi anlayıp bize uygun kampanyalar sunuyormuş.

   Asıl şimdi size en sevdiğim kısımdan bahsedeceğim, bundan benim de haberim yoktu. Hani birisinde bir kıyafet görürüz de nerden aldı acaba diye düşünürüz ya. Heh işte Hopi'de o ürünün barkodunu okutarak ürün hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Veya mağazada beğendiğimiz ama bedeni kalmayan ürünün fotoğrafını çekerek, başka hangi mağazada olduğunu bulabiliyoruz. Bu biz kızlar için harika bir şey anlayamazsınız..
   Hüseyin Kıran yakın gelecekte olacak teknolojilerden de biraz bahsetti. Akıllı asistanı biraz araştırmanızı öneririm, şimdiden gelmesini heyecanla bekliyorum.

   ERHAN ÖZKANTARCI İLE CONTENT MARKETING






2.Haftanın son dersi Vivaki Türkiye'den Erhan Özkantarcının harika dersi ile devam etti. Böyle eğitimler aldıktan sonra motivasyonum yükseliyor, ufka doğru yaklaşıyorum sanki. Bu derste yoğunlaştığımız konu içerikti.




Erhan Bey'in de dediği gibi otobüs tutacağına bir şey yazarsın bu bir içerik olur. Şimdi söyleyince kulağa kolay geliyor ama bunu düşünebilmek bile bir marifet. Yaptığı Oreo kampanyası üzerinden içeriğe dair önemli şeyler öğrendik.

Bir kampanya yaparken ilk yapmamız gereken şey iç görüyü bulabilmekmiş. Oreo kampanyasındaki iç görü ise "memleketçilik".  Her şehre özgü tasarımlar yapmışlar. Reklamını gördüğüm işin nasıl oluştuğunu bilmek de ayrı bir keyif verdi.. Anlatılan her konuya dair küçük videolar izleyince insanın kafasında bir şeyler yerine oturuyor. Her söylediğini , her denileni not almak istedim ki kafamdan uçup gitmesin..Eğer ilerde bir iş yapacak olursam Erhan Bey'in söylediği 3-4 şeyi defterime,kafama not ettim buraya da edeyim. 
  •  YAPTIĞIN İŞİN SONUÇLARINA BAK,
  • DİĞER İŞLERİNLE KIYASLA,
  • NASIL DÜZELTEBİLİRİM DİYE DÜŞÜN,
  • İÇERİ ÜRETİRKEN ÜLKENİN KÜLTÜRÜNÜ GÖZET.

HAYDAR ÖZKÖMÜRCÜ İLE GROWTH HACKING

 2.Haftamızın 2.gününe Haydar Özkömürcü'nün dersiyle başladık. Dersin konusu yeni yeni duyulan Growth Hacking. Açıkçası ben de ilk defa duydum ama kısaca markanın internet üzerinde bilinirliğini arttırmak, sorunlarını çözmek ve seo dışında kalanlar diyebiliriz 


   İletişimlerimiz kiss'e uymalı. Basitleştirmek, en kolay şekilde, anlaşılır yapmak gerekiyormuş..
  Ayrıca kullanıcı nasıl harekete geçirilir ,bir siteye girdiğimizde anasayfasında neler olmalı, insanlar sayfaya nasıl davet edilir gibi bir çok yaralı bilgi öğrendik. Gördüğümüz ama farkında bile olmadığımız bir çok özelliğin neden öyle yapıldığını, neleri etkilediğini gördük.

     Markalar nasıl büyüyor bir çok örneğini gördük.Meselea Pinterest, Facebook'a reklam düşürüp, x kişi bu fotoğrafı beğendi diyerek bunu gören kişilerin sayfasını ziyaret etmesini sağlıyor. Dropbox kullanıcılarına twitterda paylaşması halinde 2gb alan veriyor gibi gibi..
 Gerçekten keyifli ve bir okadar da öğretici bir dersti.

KAAN GÜLTEN İLE SEO



Haftanın son günü son dersi Kaan Gülten ile beraber farklı ufuklara yelken açtık diyebilirm. Yani benim için öyle oldu, aydınlandım.. Her duyduğum şeye "aa böyle miymiş? Böyle mi oluyormuş?" şaşkınlığıyla dersi dinledim.
 Seo da önemli olan şeyi Kaan bey çok güzel ve net bi şekilde söyledi.
"Seo'da bütçe değil, uzman gerekiyor."


Öyle önemli bir şey ki eğer yanlış kişilerle iş yaparsanız sayfanızın kapatılmasına bile yol açabilir. Sitelerimizin nasıl arama motorlarında öne çıkabileceği hakkında örneklerle birlikte pekiştirerek  öğrendik.


Marka bilinirliği organik şekilde nasıl arttırılır?

   Bu sorunun cevabını çok güzel bir örnekle anladık. Kaan Gülten'in yazdığı Seo e-kitabını indirmeden önce Tweet at, indir seçeneği çıkıyor.

Böylelikle onlarca makale yazmak veya binlerce lira vermek yerine indirenlerin sosyal medyada bir tweet paylaşmasıyla birden yükselmiş ve bilinirliğini arttırmış.
Bu bilgilerin haricinde Kaan Bey'in geleceğe dair bakış açımda bana büyük katkısı olduğunu söyleyebilirim, her zaman böyle kaliteli birisinden eğitim alma şansımız olmuyor bu da SosyalMedyaKampüsü farkı :) Her türlü mecradan, farklı konularda uzman kişilerden bilgiler almak ve işi temelinden öğrenmemizin bize katkı sağlayacağını düşünüyorum. Okuyarak öğrenmek de bir tarz ama yüz yüze uzman kişilerden dinleyip teoriğin yanında pratik yaparak da öğrenmek pahabiçilemez.. Yazımı Kaan Bey'in söylediği gerçekten harekete getirici iki cümlesiyle bitiriyorum..
 "Daha iyisi olabileceğini düşün ve çabala."
"Küçük hedeflerin toplamı büyük olur." 





   



0 yorum:

BAŞLANGIÇ: SOSYAL MEDYA KAMPÜSÜ



   Herkese merhaba..

  Üniversiteden mezun olduktan sonra baya bir bocaladım. 15 yıldır durmadan okuyan birisiniz ve birden okul bitiyor.
 " Ee n'oldu şimdi? N'apıcam ben? "diye düşünüp sudan çıkmış balığa dönüyorsun.
İşte moraller bozuk bi' şekilde ne yapacağımı düşünürken tam da bu sıralarda Baturay Elönü sayesinde Sosyal Medya Kampüsü ile tanıştım. (kendisi eğitimin kurucusu)



Öncelikle kafamdaki soru işaretlerini gidermek ve eğitim hakkında bilgi sahibi olmak için sitelerine ve sosyal medya hesaplarına baktım. Kendisiyle de konuşunca zaten direk kafamdaki soru işaretleri uçup gitti. İlerlemek istediğim alanı, hedefimi buldum. Gel gelelim eğitimin ilk gününe..

Bu arada söylemeliyim ki eğitim deyince aklınıza resmiyet, disiplin, soğuk bir ortam geliyorsa, Sosyal Medya Kampüsü bu algınızı yıkıyor. Yani benim için öyle oldu.

Eğitimimiz 21 Ocak Cumartesi günü harika bi' müzik dinletisi eşliğinde başladı. Lobiye girer girmez üstümdeki heyecanı attım. Ayrıca Grango'nun bizlere hazırlamış olduğu sandviçlerle ve tabiki o harika notuyla güne gülümseyerek başladık.




İlk olarak Baturay Elönü ile beraber Dijital terapi seminerimizi aldık.  Kendi aramızda yardımlaşmamızı ve sürekli iletişim halinde olup yeniliklere açık olmamız gerektiğini söyleyerek bize yol gösterdi.  Aynı zamanda katılımcılar olarak birbirimizi tanıdık. Bu sayede bir çok meslek grubundan insanla tanışma, tecrübelerini dinleme fırsatım oldu..




Bir sonraki dersimiz 4129Grey'den  Ali Erkurt  ile Sosyal Ağlarda Marka Yönetimi ve Entegrasyonu semineriydi. Görsel trendlerden, hesapların nasıl yönetileceğinden bahsettik. Akılda kalıcı ve keyifli bir dersti. Ayrıca bana kolaylık sağlayacak çok keyifli siteler öğrendim. Örneğin; Canva







Turkcell Müşteri Deneyimi Grup Başkanı Doğuş Kuran ve Dijital Kanal Yöneticisi Deniz Rona ile bi' seminer gerçekleştirdik. Tecrübelerinden, kriz yönetiminden ve müşteri memnuniyetinden bahsettik.





Eğitimin ikinci gününe Bengü Ücüncü'nün samimi sohbetiyle başladık. Dersimiz ise Yaratıcı Metin Yazarlığıydı.
Enerjisi ile herkesi derse adapte etti ve yaptığımız uygulamayla da zamanın nasıl geçtiğini bizlere unutturdu. Konularımızdan bir tanesi ise;
 "#" nasıl kullanılır? neden kullanılır ? 

Aklımda yer eden sözü ise "Herkes haber yaratma potansiyaline sahip"







Salih Başkale bize Sosyal Medyada Marka Konumlandırması ve Geliştirilmesi  hakkında keyifli bir sunum yaptı. Örneklerle birlikte kendi tecrübelerinden de bahsederek bizleri bilgilendirdi.








İlk haftadan birbirimizle kaynaştık ve güzel arkadaşlıkların başlangıcı olacağına inanıyorum. Buraya gelmeden önce fazlaca çekingendim. Çünkü bu konuda tecrübem yoktu ve öyle gözüküyor ki bu eğitim, benim hem meslek hem de sosyal hayatıma büyük bi' katkı sağlayacak. Sosyal Medya Kampüsü'nde ilk haftamız böylelikle bitmiş oldu. Daha sonraki haftalarda yaşadığım tecrübeleri sizlerle paylaşacağım.

Görüşmek üzere.. :)








0 yorum: